Olymposlu Büyükler: Poseidon (Lat. Neptunus)


Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'un kardeşidir. Kronos yenildikten sonra Zeus'un egemenliği kesinlikle gerçekleştikten sonra, Poseidon'a denizler üstünde egemenlik yetkisi düşmüştü. Zeus'tan sonra en önemli tanrıydı. Yunanlıların üç tarafı denizlerle çevrili bir bölgede yaşadıkları düşünülürse, bu tanrıya ne kadar saygı duydukları tahmin edilebilir. Özellikle kıyı kentlerinde ve adalarda, denizcilerin, balıkçıların ve tacirlerin piri olarak görülmüştür. En ünlü tapınağı Korinthos'ta bulunuyordu. Poseidon denizlerden başka toprağın da sahibiydi. Hesiodos onu "toprağın efendisi", "yeri sarsan" diye niteler. Yeryüzünün görünümünü değiştiren depremlerin yaratıcısı oydu. Bu bakımdan, iç bölgelerde yaşayanlar, özellikle yanardağ bölgeleri halkı ona özel bir tapınç sergiliyorlardı. Poseidon böylece elinde tuttuğu üç çatallı yabasıyla hem dalgaları kabartır, hem de toprağı sarsardı. 

Üçlü yabası ile topraktan ve kayalardan su fışkırttığı için, bol su kaynaklarının da tanrısı sayılmıştır. Ayrıca atın yaratıcısı veya evcilleştiricisi olarak kabul edilir. (Bunun hikayesini bir sonraki yayında yazacağım)


Denizlerin tanrısı Poseidon, tasvirlerinde Zeus'a çok benzer. Çoğunlukla dik olarak çıplak ve üçlü yabasıyla gösterilir. Güçlü, kuvvetli, kasların egemen olduğu çıplaklığı vurgulanır. Karışık ve sert saçı sakalı vardır. Eşi Amphitrite ise ıslak saçları bir ağ içinde toplanmış olarak ve yunus balıkları, tritonlar, istiridyeler, yengeç vs. eşliğinde tasvir edilir. 


Poseidon'un deniz dibindeki sarayı, Ege Denizi'nin derinliklerinde, Tenedos ile kayalık İmroz Adası arasında geniş kocaman bir mağaradadır. Poseidon, baştan aşağı altından olan ve hiç eskimeyen bu saraydan çıkınca, tunç ayaklı ve altın yeleli atların çektiği arabasına binerdi. Tanrının giysisi de altındı kamçısı da. Şaha kalkarcasına fırlardı atlar. Çevresinde, deniz canavarları hoplayıp zıplayarak sevinç gösterilerinde bulunurlardı. Öylesine hızla koşardı ki atlar, arabanın altındaki tunç dingil ıslanmazdı bile. 

Poseidon, Okeanos kızı Doris'in deniz tanrılarından Nereus ile birleşmesinden doğan elli kızdan birisi olan Amphitrite ile evliydi. Amphitrite önceleri utangaçlığı nedeniyle, kendisine vurulan Poseidon'dan kaçar, Atlas'ın dünyayı omuzlarında taşıdığı uzak ülkeye varır. Poseidon ise Amphitrite'nin peşinden yunus balığı gönderir. Balık onu sırtına attığı gibi Poseidon'a getirir. Evlenirler ve deniz dibindeki altın saraylarında mutlu bir yaşam sürerler. 

Bu evlilikten deniz tanrısı Triton ve Helios'la evlenecek olan Rhodos meydana gelir. Poseidon'un evlilikdışı ilişkilerinden birçok varlık doğar. 

  • Gaia ile birleşmesinden; dev Antainos olur. (Bu devin hakkından yalnızca Herakles gelmiş. Devin toprağa her değişinde gücünün arttığını görünce, onu kolları arasına alıp havaya kaldırmış ve ezerek öldürmüş.)
  • Demeter ile birleşmek istemişse de tanrıça razı olmamıştır. Kaçmak için at kılığına girer fakat Poseidon durumu farkedince kendisi de at kılığına girerek Demeter'e sahip olmuştur. 
  • Thoosa adındaki bir nympha ile olan ilişkisinden tepegöz Polyphemos doğar. (Odysseus, bu tek gözlü devin tek gözünü kör ettiği için, denizler egemeninin öfkesini çekmiştir üstüne.)
  • Troizen kralı Pittheus'un kızı Aithra ile birleşmesinden Theseus doğar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pandora'nın Hikayesi

Olymposlu Büyükler: Athena (Lat.Minerva)

Aphrodite Efsaneleri: Hephaistos, Ares ve Aphrodite